12 Mayıs 2010 Çarşamba

detay.

sadece zaman denilen gereksiz çizgiyi ele aldığımızda hayata dair katettiğimiz yol tamamen aynı. o büyük şilep boğazı boydan boya geçerken; yarım şişe şarabı bitiren ben, meydandaki fatih sultan mehmet topunun içinde uyuyan evsiz ve yatağında uyumadan önce beni düşünmeni istediğim sen tamamen aynı şeyleri yapıyorduk. a noktasından b noktasına gitmek adına alfabe eskitmeye gerek yok. tıpkı a şehrinden b şehrine giderken hızının önemi olmaması gibi. aynı zamanda aynı noktalara varıyoruz. yani düşündükçe a'dan a'ya aslında. defalarca aynı noktaya varışımız hiç bir zaman gerçekten varmak istediğimiz noktaya varmamış ve varamayacağımız olduğunu simgeliyor sadece. çoğu zaman farkında bile olmadan. şilepsende, topun içinde uyuyan evsizsende, bensende yahut sadece sensende. bunun dışındaki tüm detaylar bir roman yazarını yahut bazen bir şairi ilgilendirir. benimse sadece bir detay hakkım var, tek istediğimse onu senin doldurman..

2 Mayıs 2010 Pazar

Bir Replik.

I love you too, Bobby Garfield. But I have to go make the salad.

Carol Gerber, Hearts in Atlantis

hiç.

hiç kimseye, söyleyecek hiç bir şeyim yok.